CHP’den Manavgat Belediyesi’ndeki Yolsuzluk Soruşturmasına Sert Tepki

İki Başkanın Üyelikleri Askıya Alındı

Soruşturma sürecinin sağlıklı bir şekilde yürütülmesini temin amacıyla, haklarında yasal işlem başlatılan mevcut Manavgat Belediye Başkanı Niyazi Nefi Kara ve geçmiş dönem Belediye Başkanı Şükrü Sözen’in parti üyeliklerinin geçici süreyle dondurulduğu ifade edildi. Her iki ismin de meclis üyeliklerinin oluşturulması sürecinde etkili olduklarına dair bulguların bulunduğu kaydedildi.

CHP’nin Tavrı Net: “Yolsuzluğa Geçit Yok”

Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan CHP Sözcüsü Deniz Yücel, partisinin bu konudaki kararlılığını şu sözlerle dile getirdi:

“Manavgat’ta yaşanan gelişmeleri titizlikle takip ediyoruz. Rüşvet ve yolsuzluk gibi suçlamalarla partimizin adı anılamaz. Bu doğrultuda, bu tür kirli ilişkilere karıştığı değerlendirilen Engin Türer, Cengiz Coşar ve Hüseyin Cem Gül’ün partimizle ilişiğinin kesilmesi yönünde işlem başlatılmıştır. Belediye Başkanı Niyazi Nefi Kara ve önceki başkan Şükrü Sözen’in üyelikleri ise soruşturmanın selameti açısından askıya alınmıştır.”

Yücel ayrıca CHP’nin, kamu vicdanını yaralayan her türlü usulsüzlüğün karşısında durduğunu ve etik ilkelere bağlılığının tavizsiz sürdürüleceğini vurguladı. Parti yönetimi, kamuoyu güveninin zedelenmemesi için süreci yakından izlemeyi sürdüreceğini duyurdu.

Siyasi Yansımalar ve Sürecin Devamı

Manavgat’taki bu gelişmeler, yalnızca yerel yönetim düzeyinde değil, partinin genel yönetim politikalarında da etkilerini göstermeye başladı. CHP içinde bu tür vakalara karşı alınan hızlı ve net tutum, siyasi etik ve parti içi denetim mekanizmalarının etkinliğini bir kez daha gündeme taşıdı.

Öte yandan, söz konusu kişiler hakkında yürütülen adli sürecin nasıl sonuçlanacağı ve bu sürecin yerel siyasete etkileri önümüzdeki günlerde daha da netleşecek. CHP yönetiminin, benzer durumlarda da aynı kararlılığı sürdürüp sürdürmeyeceği merakla takip ediliyor.

Manavgat Belediyesi’ne yönelik yolsuzluk operasyonunda CHP’nin tavrı, parti içi disiplinin ve şeffaflık ilkesinin ön planda tutulduğunu gösteriyor. Parti yönetiminin aldığı bu kararlar, Türkiye siyasetinde etik değerlere bağlılık açısından önemli bir örnek teşkil ediyor.