Hamile Kadın, Eşinin Mezarında Bulduğu Cüzdanla Hayatının Şokunu Yaşadı
Serin bir sonbahar sabahında, eşinin mezarını ziyaret eden hamile bir kadın olan Rachel, çimenlerin arasında yıpranmış bir deri cüzdan buldu. Merakla açtığı cüzdanın içinden çıkanlar ise onu nefessiz bıraktı ve akıl almaz bir tesadüfle kendi geçmişine dair çarpıcı anılarla yüzleşmesine neden oldu.
Yirmili yaşlarının sonlarında olan Rachel, altı ay önce hayatını kaybeden kocası James’in mezarına rutin ziyaretini yapıyordu. Kalbinde büyük bir acı taşısa da, karnında büyüyen bebek ona umut veriyordu. Beyaz zambaklarla kocasının mezar taşına yaklaştığında, granit üzerindeki ismine dokunurken gözüne alışılmadık bir şey çarptı: Mezarlığın sessizliğinde, çimenlerin arasına düşmüş yıpranmış bir deri cüzdan.
Cüzdanın Gizemi: Kendi Düğün Fotoğrafı ve Dahası
Rachel, cüzdanın sahibini bulmak için etrafına bakındı ama mezarlıkta kimsecikler yoktu. Merakına yenik düşerek cüzdanı eline aldı ve açtı. İçinde sıradan eşyalar beklerken, karşısına çıkanlar onu şaşkına çevirdi. Cüzdanın katları arasında, zamanla sararmış birkaç eski fotoğraf vardı. Fotoğrafların hepsi, birbirine derinden aşık bir çifti, hayatlarının farklı evrelerinde gösteriyordu: Biri düğün günlerinden, gözleri heyecanla parlayan bir anı yakalamış; bir diğeri ise yeni doğmuş bir bebeği kucaklarkenki sevinçlerini yansıtıyordu.
Ancak Rachel’ın kalbini durduran son fotoğraftı: İki yıl önce bir aile pikniğinde çekilmiş, mutlulukla parlayan yüzleriyle kendi kocası James’le çekilmiş bir fotoğraf. Parmakları titreyerek fotoğrafın üzerindeki gülümseyen yüzlerini okşarken boğazına bir yumru oturdu. Bu cüzdan, başkasına ait gibi görünürken, nasıl kendi geçmişinden bir parçayı barındırabilirdi?