İstanbul Depremi Beklentisi Yeniden Değerlendiriliyor: Yeni Bir Teori Ortaya Atıldı
İstanbul’daki olası büyük deprem senaryoları, uzun süredir hem uzmanlar hem de halk arasında önemli bir gündem maddesi olmaya devam ediyor. Ancak Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş’tan gelen yeni bir teori, bu beklentileri yeniden şekillendirebilir. Bektaş, Marmara Denizi’ndeki fay hattının sanıldığı gibi “kilitli” olmadığını, aksine yavaş bir kayma hareketiyle enerjisini boşalttığını savunuyor. Bu durumun, beklenen deprem büyüklüğünü aşağı çektiğini belirtiyor.
7 Büyüklüğündeki Deprem Beklentisi Sorgulanıyor
Prof. Dr. Osman Bektaş, kendi YouTube kanalında yaptığı açıklamalarda, Marmara Denizi’ndeki fayın 7 ve üzeri büyüklükte deprem üretme potansiyelinin, yaygın kabul gören görüşlerden daha düşük olduğunu ifade etti. Bektaş’a göre, fay hattında tam bir kilitlenme yerine “krip” olarak adlandırılan, yavaş ve sürekli bir kayma hareketi mevcut. Bu yavaş enerji boşalımı, teorik olarak maksimum deprem büyüklüğünü sınırlıyor.
Bektaş’ın yaptığı modellemelere göre, Marmara Denizi’nde 6.5 ile 6.6 büyüklüğünde bir depremin daha olası olduğu öngörülüyor. Bu görüş, fayın “kilitli” olduğu ve ani bir şekilde büyük enerji boşalımıyla yıkıcı bir depreme neden olacağı yönündeki yaygın teorilere meydan okuyor.
Fayın Hareket Yönü ve Depremsellik Teorisi Değişiyor
Bektaş, Kuzey Anadolu Fayı boyunca doğudan batıya doğru ilerleyen depremler teorisinin İstanbul özelinde geçerli olmayabileceğini de dile getiriyor. 1939 Erzincan depreminden bu yana ilerleyen deprem aktivitesinin, Bolu’dan sonra İstanbul’a doğru yönelmediğini, asıl hareketin güney kolundan Mudurnu Vadisi’ne doğru indiğini belirtiyor.
Ayrıca, 1999 İzmit depreminin de doğrudan doğudan gelen stresle değil, Marmara Denizi’nden kaynaklanan batı kökenli bir enerjiyle tetiklenmiş olabileceği hipotezini ortaya atıyor. Bu hipotezini, uluslararası bilimsel dergilerde yayımlanan makalelere dayandırdığını vurguluyor.
“Küçük Deprem” Tehlikesi ve Yapı Stokunun Önemi
Prof. Dr. Osman Bektaş, olası depremin büyüklüğünün 7’nin altında kalmasının, İstanbul için bir rehavet yaratmaması gerektiğinin altını çiziyor. Uzman, yapı stokunun zayıflığı nedeniyle, 6.5 büyüklüğündeki bir depremin bile ciddi hasara yol açabileceği uyarısında bulunuyor.
Bektaş, “Deprem senaryoları ne olursa olsun, İstanbul’un gerçek tehdidi yapıların zayıflığıdır. Kentsel dönüşüm hızlanmalı, halk bilinçlendirilmelidir. İstanbul’un geleceği rastlantılara bırakılmamalı,” diyerek kentsel dönüşümün aciliyetine ve halkın bilinçlendirilmesinin önemine dikkat çekiyor.
Topluma yönelik çağrısında, “Felaket senaryoları üzerinden korku üretmek yerine, bilimsel analizlerle önlem alınmalı,” diyen Bektaş, devlet ve toplum işbirliğinin, bilimsel hazırlıkların önemini vurguluyor.